Hiç mesaj bulunmadı
Taksit | Tutar | Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 180.00 TL | 180.00 TL |
200 TL nin altındaki tutarlar için taksit yapılamamaktadır.
|
Taksit | Tutar | Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 180.00 TL | 180.00 TL |
Taksit | Tutar | Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 180.00 TL | 180.00 TL |
250 TL nin altındaki tutarlar için taksit yapılamamaktadır.
|
Taksit | Tutar | Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 180.00 TL | 180.00 TL |
250 TL nin altındaki tutarlar için taksit yapılamamaktadır.
|
Ödeme Türü | Toplam Tutar |
---|---|
Diğer Kredi Kartları | 180.00 TL |
Havale / Eft | 180.00 TL |
Posta Çeki | 180.00 TL |
Kapıda Ödeme | 190.00 TL |
Kapıda ödemeli siparişlerde +10,00TL kapıda ödeme hizmet bedeli ilave edilir. |
- Vade farksız taksitler KOYU renkte gösterilmektedir.
- X+X şeklinde belritilen taksitler (Örneğin: 2+3) 2 taksit olarak işleme alınmakta ancak ilgili bankanın kampanyası dahilinde 2 taksit üzerinden işlem yapıldığı halde 2+3 yani 5 taksit olarak kartınıza ve ödemenize yansımaktadır. (2 taksit seçilmiş olsa bile banka kampanyası dahilinde ekstradan vade farkı eklenmeden işlem 5 taksite bölünmektedir.)
Geçen zamana kalemiyle meydan okuyan usta denemeci Uğur Kökden’den 1900’lerin ilk çeyreğinden 2000’lerin ilk çeyreğine uzanan yıllara dair bir “zaman tanıklığı”: Yüzyıl başına tarihlenen puslu Anadolu fotoğraflarından 1930’ların İstanbulu’na, parasız yatılı avlularından Paris kahvelerine, adliye koridorlarından tren kompartımanlarına, cezaevlerinden dergi bürolarına, Bağdat’tan Mekke’ye, Lozan’dan Afrika’ya taşınan bu incelikli “özgeçmiş” dün ve bügün arasında sağlam köprüler kurarken, farklı coğrafyalarda hayat bulan çoksesli bir dünyanın da izini sürüyor.
“Küçük taşra istasyonlarının biricik canlılığı su, ayran ya da simit satıcısı gençlerdi o tarihlerde. Bununla birlikte, büyük istasyonlarda sucuk-ekmek satanlara, dahası Sivas’ta başımıza geldiği gibi kelle-paça satanlara bile rastlanırdı. Avrupa’da olduğu gibi, el arabalı kitap-gazete satıcılarıysa henüz ülkemizde yoktu. Buna karşılık, trenin pencerelerinden okunmuş gazete, dergi ve kitap atılıyordu istasyonlarda! Bunların üstüne üşüşüyorlardı! Orta Anadolu’dan Doğu’ya gidildikçe artıyordu bu ilgi. Denebilir ki, trendekilerden çok dışarıdakiler bir okuma telaşı içindeydi.”