Hiç mesaj bulunmadı
Taksit | Tutar | Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 65.00 TL | 65.00 TL |
200 TL nin altındaki tutarlar için taksit yapılamamaktadır.
|
Taksit | Tutar | Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 65.00 TL | 65.00 TL |
Taksit | Tutar | Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 65.00 TL | 65.00 TL |
250 TL nin altındaki tutarlar için taksit yapılamamaktadır.
|
Taksit | Tutar | Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 65.00 TL | 65.00 TL |
250 TL nin altındaki tutarlar için taksit yapılamamaktadır.
|
Ödeme Türü | Toplam Tutar |
---|---|
Diğer Kredi Kartları | 65.00 TL |
Havale / Eft | 65.00 TL |
Posta Çeki | 65.00 TL |
Kapıda Ödeme | 75.00 TL |
Kapıda ödemeli siparişlerde +10,00TL kapıda ödeme hizmet bedeli ilave edilir. |
- Vade farksız taksitler KOYU renkte gösterilmektedir.
- X+X şeklinde belritilen taksitler (Örneğin: 2+3) 2 taksit olarak işleme alınmakta ancak ilgili bankanın kampanyası dahilinde 2 taksit üzerinden işlem yapıldığı halde 2+3 yani 5 taksit olarak kartınıza ve ödemenize yansımaktadır. (2 taksit seçilmiş olsa bile banka kampanyası dahilinde ekstradan vade farkı eklenmeden işlem 5 taksite bölünmektedir.)
Kuşağının çok üretken şairlerinden biri Ali Özgür Özkarcı. Şiirin mutfağında bulunmayı da tercih eden, aynı zamanda gözü pek eleştiriler kaleme alan bir yazar.
Dört Köşeli Kambur, Ali Özgür Özkarcı’nın ilk öykü kitabı ama “Türkiye Üçlemesi”nin ikincisi. Üçlemenin ilk kitabı Bitik Ülke Son Atı adlı şiir kitabıydı.
Dört Köşeli Kambur’un taşıdığı dertlerin çizgisini en erken 1915’e çekebiliriz. Öyküler, bir taraftan gündelik yaşamdaki kodlamaları ve ötekileştirmeleri ifşa ederken, diğer taraftan da yıkıntının ardında kalanlara uzanıyor.
Bu öykülerden; Ermeni denince kaçırılan gözlere, bazı kelimelerden kaçmaya, kaçarken vurulmaya, kaçmanın ta kendisine gidebiliriz. Çukurova’ya çok kolay gidebiliriz. Çünkü bu metinler de bugünden, buradan oraya kaçıyor. Çukurova’ya.
Ali Özgür Özkarcı’dan dört adet demir leblebi öykü. Çiğnenmesi mümkünsüz.
“…Sonra, artık bunun da önemi yok, diye düşündüm, mezarlıktan uzaklaşan adımlarım sıklaştıkça. Tek bir cümle kalıyordu her şeyin sonunda. Günlüğün arasından düşen Ermenice cümleyi tekrarladım durmadan: İnsanın saklanacağı yer kalmamışsa vatanı yoktur.”