Hiç mesaj bulunmadı
Taksit | Tutar | Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 150.00 TL | 150.00 TL |
200 TL nin altındaki tutarlar için taksit yapılamamaktadır.
|
Taksit | Tutar | Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 150.00 TL | 150.00 TL |
Taksit | Tutar | Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 150.00 TL | 150.00 TL |
250 TL nin altındaki tutarlar için taksit yapılamamaktadır.
|
Taksit | Tutar | Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 150.00 TL | 150.00 TL |
250 TL nin altındaki tutarlar için taksit yapılamamaktadır.
|
Ödeme Türü | Toplam Tutar |
---|---|
Diğer Kredi Kartları | 150.00 TL |
Havale / Eft | 150.00 TL |
Posta Çeki | 150.00 TL |
Kapıda Ödeme | 160.00 TL |
Kapıda ödemeli siparişlerde +10,00TL kapıda ödeme hizmet bedeli ilave edilir. |
- Vade farksız taksitler KOYU renkte gösterilmektedir.
- X+X şeklinde belritilen taksitler (Örneğin: 2+3) 2 taksit olarak işleme alınmakta ancak ilgili bankanın kampanyası dahilinde 2 taksit üzerinden işlem yapıldığı halde 2+3 yani 5 taksit olarak kartınıza ve ödemenize yansımaktadır. (2 taksit seçilmiş olsa bile banka kampanyası dahilinde ekstradan vade farkı eklenmeden işlem 5 taksite bölünmektedir.)
Proust’un sonsuz bir döngü olan romanının özünde ne vardı? Geçmişi arayış mı? Gerçeği arayış mı? Yoksa bu ikisinin de kurucusu olan Anne’yi arayış mı? Michel Schneider’e göre, Proust büyük yapıtını ancak annesinin ölümünden sonra yazabilmişti, hem Anne’ye ulaşmak hem de Anne’yi aşmak için.
“Proust’un yazar oluşu, Anne’nin öpücüğünün, o ölüm siperinin, sevgi putunun çevresinde gelişir. Annesinden gelecek olan ve annesinin içinde bulunan, o olmazsa olmaz şeyin.”
Kayıp Zamanın İzinde en nihayetinde Anne’ye asla söylenemeyeceklerin, onun yokluğunda, ona yönelerek dile gelmesidir; çünkü edebiyat her şeyden önce Proust’la Anne arasındaki derin ve kopmaz bağdır.
Proust için yazmak, Anne’yi capcanlı ve sıcacık biçimde yanında tutma, ona eskiden söylediği sözleri yeniden söyleme girişimi olacaktır: Yazıda egemenlik altına alınan varlık, o eksikliğin yerini alan, geri dönen –aslında, anımsanan– öpücük. Ardından, tüm Kayıp Zamanın İzinde, o kayıp öpücüğü, Anne’den ayrılmayı, adeta ölü bir çocuğun ayaklarına benzeyen soğuk ayaklarını Anne gelip ısıtana dek oğulun yaşadığı bitmek tükenmek bilmeyen bekleyişi içerir.